Bankacılık 1.Çeyrek Bilanço Beklentileri (Analiz)

Ziraat Yatırım Menkul Değerler, bankacılık sektörüne ilişkin ilk çeyrek beklentilerini kamuoyuyla paylaştı. Ziraat Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan 1.Çeyrek Bilanço Beklentilerinin mercek altına alındığı analiz raporunda yer alan bilgiler şöyle: BANKACILIK SEKTÖRÜ Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler Bankacılık sektörü karı 2019 yılının Ocak-Şubat döneminde, hem bir önceki yılın aynı dönemine göre, hem de bir...

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Ziraat Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan 1.Çeyrek
Bilanço Beklentilerinin mercek altına alındığı analiz raporunda yer alan
bilgiler şöyle:



BANKACILIK SEKTÖRÜ



Tahminlerimizde
Etkili Olan Faktörler



Bankacılık sektörü karı 2019 yılının Ocak-Şubat döneminde,
hem bir önceki yılın aynı dönemine göre, hem de bir önceki çeyreğin ilk iki
ayına göre düşüş kaydetmiş ve 6,49 milyar TL seviyesinde  gerçekleşmiştir. İlk çeyreğin son ayında da
mevduat maliyetlerindeki düşüşün bankacılık sektörü karlılığına Şubat ayındaki
gibi olumlu katkı yapmaya devam edeceği beklenirken, TÜFE endeksli tahvil
getirilerindeki düşük seyrin devam etmesine bağlı olarak net faiz  gelirlerinde baskı görülebilir. Diğer
taraftan Mart ayında ilk çeyrek sonu olması nedeniyle net ücret ve
komisyonlarda görece artış 
beklenirken  çeşitli dönem sonu
işlemlerinin de sektörün karlılığı 
üzerinde etkili olması beklenmektedir.



Sektörde ilk çeyrekte (28 Aralık 2018 - 29 Mart 2019
tarihli  haftalık veriler)  2018 yılsonuna göre, TL cinsi kredilerde
%5'in  hafif altında artış kaydedilirken,
YP kredilerde dolar bazında hafif 
gerileme kaydedilmiştir. Diğer taraftan kurlardaki artışın etkisiyle



YP kredilerde TL bazlı artış kaydedilmiştir. Böylece
toplam  kredilerdeki artış %5'in üzerinde
gerçekleşmiştir. Mevduatlarda ise TL 
mevduatlarda %3'e yakın gerilemeye karşın, kurlardaki artışın da  olumlu katkısıyla YP mevduatlarda yüksek artış
kaydedilmiş ve toplam  mevduatlar da %8'e
yakın yükselmiştir.



TÜFE endeksli tahvillerin katkısının bir önceki çeyreğe göre
çok  düşük seviyede olmasının çeyreksel
bazda sektör karındaki gerilemede  en
önemli etkenlerden biri olması beklenmektedir. 
2018 yılının son  çeyreğinde TÜFE
tahvil getirileri hesaplamasında kullanılacak olan  gerçekleşen enflasyonun %25,24 ile yüksek
seviyede olmasının etkisiyle  yapılan
dönem sonu düzeltmeleri sektör karlılığına çok olumlu katkı  yapmıştı. İlk çeyrekte ise TÜFE
hesaplamalarında bir önceki yıla göre 
düşük enflasyon tahminleri kullanılması net faiz marjında önemli
baskı  oluşturacaktır.



Diğer taraftan mevduat maliyetlerindeki hızlı geri çekilme
sınırlı  da olsa kredi mevduat
makasındaki iyileşmeyle, TÜFE endeksliler 
kaynaklı dönem karında oluşması beklenen baskıyı sınırlandırması  öngörülmektedir.



Ticari kar-zarar kaleminde, swap maliyetlerinin görece
stabil  görüntüsüne karşın artan kullanım
miktarları nedeniyle bir önceki  çeyreğe
nazaran daha olumsuz etki yapması beklenirken, bazı bankalar  tarafından döviz cinsi krediler için ayrılan
karşılıklar için yapılan  korunma
işlemlerinin etkisiyle bir önceki çeyreğe nazaran daha olumlu  bir görüntü beklenmektedir. Kurlardaki
artışın korunma kaynaklı olumlu  etkileri
burada gösterilmekte olup olumsuz etki karşılık giderlerinde  gösterilmektedir. Bu nedenle toplamda etki
yoktur.



Ücret ve komisyon gelirlerinde genel olarak artışın devam
ettiği  öngörülmüştür. Ayrıca diğer
faaliyet gelirlerinin, mevsimselliğin 
etkisiyle tahsilatlarda kaydedilen artış ve TÜFE endeksli tahvil  getirilerindeki kayıpların sınırlandırılması
amacıyla yapılan serbest  karşılık
iptalleri nedeniyle karlılığa olumlu katkı sağlaması  beklenmektedir.



Diğer taraftan, karşılık giderlerinde ilk çeyrekteki
artışla  birlikte çeyreksel olarak
normalleşme öngörülmüştür. 2018 yılı son 
çeyrekte yapılan yılsonu düzeltmeleri ve ayrılan/iptal edilen serbest  karşılıklar gibi çeşitli sebeplerle karşılık
giderleri genel olarak  normal seyrinin
dışına çıkmıştı.



İlk çeyrekte genel olarak normalleşmeyle operayonel
giderlerde bir  önceki çeyreğe göre (son
çeyrek yüksek baz etkisi) düşüş 
beklenmektedir.



Bu çeyrekte bazı bankalardaki temettü gelirleri ve
iştirak  gelirleri karlılığına bir önceki
çeyreğe göre olumlu katkı  sağlayacaktır.
Takibimizdeki özel büyük bankaların tamamı 
iştiraklerini özkaynak yöntemine göre değerlendirmektedir. Tüm bu
gelişmelere bağlı olarak, tahminlerimize göre, 2019 yılının  ilk çeyreğinde takibimizdeki bankaların
toplam karlarının bir önceki  çeyreğe
göre %9,0 oranında, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise  %28,1 oranında gerileme kaydedeceğini
beklemekteyiz. 



Takip edilen
bankaların tümünde bir önceki yılın aynı çeyreğine  göre karlarda düşüş kaydedilmesi beklenirken,
bir önceki çeyreğe göre  ise sadece İş
Bankası ve Vakıfbank'ın karında düşüş öngörülmüştür. İş Bankası'nın 4Ç2018'de
diğer bankalara nazaran yüksek kar elde etmesi 
bunda önemli etken olmuştur. İş Bankası'nın 4Ç2018'deki yüksek
karında  döviz cinsi krediler için
Akbank, Garanti ve Yapı Kredi Bankası gibi 
bilanço içi korunma kullanmaması ve serbest karşılık iptali etkili  olmuştur.



2018 yılının son
çeyreğinde TÜFE endekslilerden düzeltmelere bağlı  olarak yüksek getiri elde edilirken, bu
çeyrekte hesaplamalarda düşük  enflasyon
kullanılmasına bağlı olarak, tüm bankalarda TÜFE endeksliler  karlılığa olumsuz etki etmiştir. Bir önceki
çeyreğe göre en düşük  negatif etki TÜFE
endeksli tahvil hesaplamasında diğer bankalardan  farklı olarak Merkez Bankası enflasyon
tahminini kullanan İş  Bankası'nda
olmuştur. İş Bankası'ndaki olumsuz etkinin yaklaşık 350-400mn TL civarında
olması beklenirken, Garanti Bankası'nda olumsuz 
etkinin ise 2,5 milyar TL'ye yakın olması beklenmektedir.



Diğer taraftan,
mevduat maliyetlerindeki hızlı geri çekilme kredi  mevduat marjında tüm bankalarda olumlu etki
edeceği öngörülmüştür.



Takibimizdeki kamu
bankalarında genel olarak hem kredilerde hem de 
mevduatlarda sektörün üzerinde büyüme kaydedilirken, özel bankalardan İş
Bankası ise kredilerdeki yatay görüntü ile diğer özel bankalardan ayrışmıştır. 



Bu çeyrekte Halkbank
ve Vakıfbank'ın serbest karşılık iptali 
yaparak karlılıklarını desteklemeleri beklenmektedir. (Bir önceki  çeyrekte Akbank 100mn TL, Garanti Bankası
390mn TL, Halkbank 264mn TL  ve Vakıfbank
530mn TL serbest karşılık ayırırken, İş Bankası ise 350mn TL serbest karşılık
iptali yapmıştı.)



Halkbank'ın bu çeyrek
bir önceki yılın ikinci çeyreği paralelinde temettü geliri kaydedeceği
öngörülmüştür.

Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve
tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı
hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri
dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler
ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere
dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar