Dolar devri başladı mı?

Doların, 1978-1985 ve 1992-2001 dönemlerinden sonra üçüncü yükseliş dönemine başladığı konuşuluyor. Dolar Endeksi, Mart 2008’de tarihinin en düşük seviyesini gördükten sonra da doların altın çağının başlayacağı düşünülüyordu.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Dolar Endeksi, Mart 2008’de tarihinin en düşük seviyesini gördükten sonra da doların altın çağının başlayacağı düşünülüyordu. Endeksin 2008- 2014 döneminde ağırlıklı olarak 74-84 bandı içinde kaldığı düşünülürse, bu süreçte gerçek bir dolar döneminin yaşandığı söylenemez. Doların altın çağı gerçekten başladıysa, küresel ekonominin işi çok zor olabilir. Çünkü 1978-1985 dönemindeki ilk yükseliş dönemi Latin Amerika krizine; 1992-2001 dönemindeki ikinci yükseliş dönemi Asya krizine yol açmıştı. 


Dolar Endeksi’nin yüzde 58’ini euro oluşturuyor. İngiliz Sterlini, İsveç Kronu, İsviçre Frangı gibi Avrupa paralarıyla birlikte, Avrupa’nın endeksteki ağırlığı yüzde 80’e yaklaşıyor. Bu paralar genelde euroyla birlikte hareket ettikleri için, endeksin doların gücünü ne ölçüde yansıttığı tartışılır. EUR/ USD’ın beş ayda 1.40’tan 1.26’lı seviyelere inmesi, doların yüzde 10 değer kazandığını gösteriyor. Aslında dolar için daha gerçekçi bir gösterge, Fed’in aylık olarak yayımladığı ‘‘Ticaret Ağırlıklı Reel Dolar Endeksi’’ olabilir. ABD’nin ticaret hacminin çok yüksek olduğu 26 ülkenin enfl asyon oranları göz önünde bulundurularak hesaplanan endeks, 2014’e 85 seviyesinden başladı. Ağustosta 85.7 oldu. Bu endekse göre, dolar yılbaşından beri sadece yüzde 1 artmış. Eylülde daha belirgin bir artış görülebilir. Bu açıdan dolarda aşırı bir değerlenme yok. Tabii piyasalar, Dolar Endeksi’ni konuşmayı tercih ediyor. 


Küresel piyasalarda ilginç bir hava oluştu. Bundan sonra yatırım yapılacak tek paranın dolar olacağı düşünülüyor. Doların arkasında kuvvetli bir rüzgar olduğu doğrudur. Büyük kurumsal yatırımcılar, EUR/USD’da 1.25 ve 1.20 kullanım fiyatlı satım opsiyonlarına ilgi gösteriyor. Bu opsiyonları para ödeyerek alan yatırımcılar, EUR/USD’ı 1.25’ten ve 1.20’den satma hakkına sahip oluyor. Böyle bir ortamda, para birimlerindeki ani yükselişler satış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Yine de, dolar trendi süreklilik kazanmayabilir. Önemli paritelerde dengeler vardır. Geçen hafta New York Fed Başkanı Dudley’nin dolarla ilgili açıklamaları erken bir uyarıdır. Dudley, Fed’de daimi üyedir. Fed’in operasyonları New York’tan yönetildiği için New York Fed Başkanı nadiren konuşur. Dudley, Yellen’ın bilgisi olmadan bu tarz bir yorum yapmaz. Dolarla ilgili ikinci uyarı, bu hafta Chicago Fed Başkanı Evans’tan geldi. 2015’teki Fed toplantılarında oy verecek olan Evans, doların güçlenmesinin enfl asyon üzerindeki olası negatif etkilerini belirtti. Evans, faiz artırımlarının 2016’da başlamasını istediğini de söyledi. Bu arada, şov amaçlı demeçleri nedeniyle finans medyasının çok sevdiği, faiz artırımlarının başlamasını savunan Fisher ve Plosser gibi şahin üyeler Fed’in 2015 rotasyonunda yer almıyorlar. 


Foreks piyasasında günlük işlem hacmi 5 trilyon dolardır. EUR/USD işlemleri, bu hacmin yüzde 30’unu karşılıyor. Bu oyunun içinde büyük merkez bankaları da bulunuyor. Kimi direkt pozisyon alıyor. Kimi sözlü müdahaleler yapıyor. Örneğin Avrupa Merkez Bankası, EUR/ USD’ın 1.40’ın üzerinde kalıcı olmasını istemedi. Draghi açıklama üstüne açıklama yaptı. Faiz negatife çekildi. Varlık alım programı açıklandı. Euronun değerini düşürmek için her yol denendi. Fed de, EUR/USD’ın 1.20’nin altında kalıcı olmasını istemeyebilir. Faiz artırımları bundan sonraki süreçte sıkça konuşulursa doların hızını kesmek zorlaşır. ABD’de önümüzdeki haftalarda enfl asyondaki gevşemeye vurgu yapılabilir. Medya, ‘‘Bu şartlarda faiz artırımına gitmek mantıklı mıdır’’ benzeri manşetler atar. Kısacası, doların biraz soluklanması istenir. 


TL gibi gelişen ülke paralarına yönelik negatif algı devam edebilir. TCMB şimdilik hafif müdahaleler yapıyor. USD/TL 2.30’un üzerine çıkarsa, Merkez’in politikası sertleşebilir. Gerçi politika adımları biraz da Fed’e bağlıdır. Yellen yarın çıkıp, ‘‘Doların değerlenmesi politikamızı etkilemez’’ derse, kenara çekilip izlemek en doğrusudur.





Kaynak: Dünya/Atılım Murat


Kategoriler Ekonomi
Yorumlar