Ekonomistler cari açık verisini değerlendirdi - 10 Mart 2016

Türkiye'nin yıllık cari açığı 31 milyar 889 milyon dolar ile son 5,5 yılın en düşük düzeyine geriledi. Analistler, cari açıktaki sınırlı iyileşmenin baz etkisi ve enerji fiyatlarındaki düşüş seyrin devam edebileceği beklentisi ile sürebileceğini ifade ediyor.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Analistler, cari açıktaki sınırlı iyileşmenin baz etkisi ve enerji fiyatlarındaki düşüş seyrin devam edebileceği beklentisi ile sürebileceğini ifade ediyor. Özellikle Avrupa Birliği ekonomisindeki toparlanma ve İran'a yaptırımların kalkmasıyla ilgili bölgelere ihracatın artmasının cari açığa pozitif yansıyabileceğini belirten analistler, Küresel ekonomik gelişmelerin ve jeopolitik risklerin de takip edilmesi gerektiğine işaret ediyor.


AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgiye göre, cari işlemler açığı, ocakta geçen yılın aynı ayına göre 216 milyon dolar azalışla 2 milyar 227 milyon dolar oldu. Oniki aylık cari işlemler açığı ise 32 milyar 105 milyon dolardan 31 milyar 889 milyon dolara gerileyerek, Ağustos 2010'dan bu yana gördüğü en düşük düzeye indi.


Cari açıkta ocak ayında gözlenen sınırlı iyileşmede dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre gerilemesi ana etken olurken, birincil gelir dengesinin geçen yıldan düşük açık vermesi katkı sağladı. Ancak hizmetler dengesinin geçen yıldan düşük fazla vermesi iyileşmeyi sınırlandırdı.


"Cari açık 27 milyar dolara gerileyebilir"


Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, yıllık cari açıktaki düşüşün bu yılın ilk ayında yavaşlama gösterse de, özellikle yılın ilk yarısında tekrar ivme kazanmasını beklediklerini söyledi.


Ocak ayında cari açığın 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşmesiyle, yıllık cari açığın 2015 sonundaki 32,1 milyar dolardan 31,9 milyar dolara ılımlı bir şekilde gerilediğini anımsatan Tokalı, "Ancak, şubat ayından itibaren, hem baz etkisi hem de ılımlı enerji maliyetleri doğrultusunda, yıllık açıktaki düşüşün hızlanacağını ve 27 milyar dolar civarına kadar gerileyebileceğini tahmin ediyoruz" dedi.


Tokalı, yıl sonuna ilişkin 30 milyar dolar cari açık tahminlerini korumakla birlikte enerji fiyatlarına bağlı olarak daha olumlu bir rakamın da görülmesinin olası olduğuna dikkati çekti.


Cari dengede ocak ayı gelişiminde dikkati çeken noktaların turizm gelirlerinin zayıf seyretmeye devam etmesi, dış borç faiz ödemelerinin önceki yılın altında kalması ve doğrudan yatırımlara ait kar transferlerinin daha ılımlı olması olduğunu belirtti.


Tokalı, sözlerini şöyle tamamladı:


"Finansman tarafında ise, doğrudan yatırımların katkısı sınırlı. Hisse ve bono tarafında portföy çıkışları hız kaybetmekle birlikte devam etmiş. Ancak şubat gelişimi pozitif tarafa işaret ediyor olacak. Bankaların yurt dışı muhabirlerindeki mevduatlarından içeriye giriş dikkati çekiyor. Bankaların uzun vadeli borçlanması sınırlı kalmış. Reel sektörün uzun vadeli borçlanması ılımlı kalmakla birlikte devam ediyor. İthalat finansmanında kullanılan kısa vadeli ticari krediler tekrar net borç ödeyici konuma geçmiş. Ilımlı enerji fiyatları ve talep koşulları altında, cari açığın kırılganlık kaynağı olmaktan uzak görünümünü koruyacak olmasına karşın, küresel risk algılamasında yüksek oynaklık, finansman tarafının gündemde kalmasına neden olacaktır." 


"AB ve İran pazarı pozitif faktör olacak"


AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi ise cari dengenin 2016 yılında 38 milyar dolar açık vermesini beklediklerini belirterek tahmin üzerindeki risklerin şu an aşağı yönlü göründüğünü ifade etti.


Önceki yıl cari açığı azaltan faktörlerin başında gelen enerji ve altın ticaretindeki lehteki gelişmelerin 2016 yılında altın açısından devam etmesinin zor göründüğünü söyleyen Bürümcekçi, "Buna karşılık petrol fiyatlarının 2015 yılı ortalamasının (52 dolar) çok altındaki mevcut düzeyini ne ölçüde koruyacağına bağlı olarak cari açıktaki iyileşmeye katkıda bulunmaya devam edeceğini düşünmekteyiz" dedi.


Bürümcekçi, Rusya ve Irak gibi önemli ihracat pazarlarındaki sorunlu görünümün ise dış ticaret açığını artırıcı riskler arasında takip edilebileceğine dikkati çekti.


Şubat ayında gözlendiği gibi, pozitif bir faktör olarak, AB pazarına ihracatın baz etkisiyle 2016’da artışa geçmesi ve İran’a uygulanan yaptırımların kalkmasıyla bu pazarlarda hareketlenmenin söz konusu olabileceğini vurgulayan Bürümcekçi, "Bu doğrultuda, 2016 yılında önceki yıldan daha yüksek cari açık verileceğini öngörmekteyiz ancak bu tahmin üzerindeki riskler şu an aşağı yönlü görünmektedir" değerlendirmesini yaptı. 


"Düşen cari açık, Türk lirasını desteklemeye devam edebilir"


Capital Economics Gelişen Piyasalar Kıdemli Ekonomisti William Jackson da ocak ayı ödemeler dengesi verilerinin, Türkiye'de cari işlemler açığının, iyileşme hızındaki yavaşlamaya rağmen daralmaya devam ettiğini ortaya koyduğunu söyledi. 


Jackson, cari açığın ocak ayında piyasa beklentilerinin altında kaldığını ve yıla daralmayla başladığını belirterek, "Düşük petrol fiyatları, imalat faturasını daha da düşürmesiyle cari işlemler açığındaki gerilemede temel etken oldu. Bu durum, altın ihracatının düşük olmasından dolayı ihracattaki gerilemeyle dengelendi. Finansal tarafta ise yabancıların Türk varlıkları ve tahvillerini satmaya devam ettiği görüldü. Tüm bu gelişmelerle düşen cari işlemler açığı, Türk lirasını yakın vadede desteklemeye devam edebilir. Bu doğrultuda, Merkez Bankası, ülkenin enflasyon problemini arka plana atmaya ve faiz artırımına direnmeye devam edecek gibi görünüyor" ifadelerini kullandı.

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar