Halka açık şirketler daha hızlı büyüyor

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, halka açılan ya da sermaye piyasası araçlarını kullanan şirketlerin, ihracı yaptıkları yılda ve bunu izleyen yıllarda, aynı ölçekteki şirketlere göre büyümelerinin daha yüksek olduğunu söyledi.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Forum İstanbul 2015'in "Büyümenin Finansmanı" başlıklı oturumunda konuşan Ertaş, küresel krizin ardından küresel büyüme oranlarının düştüğüne işaret ederek, bunun yanında gelişmiş ve gelişen ülkeler arasındaki büyüme farkının da azaldığını söyledi.


Ertaş, küresel ekonomide 2000-2007 yılları arasında toplam küresel borç stokunun arttığını, aynı zamanda gelişmekte olan ekonomilerin bundan aldığı payın da yükseldiğini belirterek, bu durumun gelecek yıllarda büyüme potansiyelini daralttığını ifade etti.


Toplam borcun, milli gelir içindeki payına bakıldığında dünyanın en borçlu ülkesinin yüzde 400'le Japonya olduğunu aktaran Ertaş, "Türkiye'nin bu anlamda, önümüzdeki yıllarda gerek borç, gerek kamu ve gerekse hanehalkı borçlanması itibarıyla epeyce bir gidebileceği mesafe var. Bu da Türkiye'nin büyüme potansiyelinin, diğerlerinden borç ve finansman yönünde daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.


Ertaş, küresel büyüme ortalamasını yukarı çeken ülkelerin başında Çin'in geldiğini, ancak bu ülkenin de ağır bir borç yükünün bulunduğunu dile getirdi.


 "Artık kurumsal yönetim, olmazsa olmaz"


Bankacılık ve sermaye piyasalarındaki gelişmenin büyümeye pozitif katkı sağladığını gösteren çok sayıda araştırma bulunduğunu anlatan Ertaş, büyüyen ekonomilerde bankacılık ve sermaye piyasalarının daha sağlıklı geliştiğini aktardı.


Ertaş, finans sistemi büyüdükçe ve geliştikçe, risklerin transferine imkan sağladığını, kaynakların ekonomik faktörler arasında dağılımını yönlendirdiğini, şirketler üzerinde kontrol rolü oynadığını ve tasarrufları harekete geçirdiğini anlattı.


Tüm bunların da büyümeyi olumlu etkilediğini aktaran Ertaş, "Ülke olarak gayrimenkul, altın, döviz gibi likit olmayan varlıklara yatırım konusunda bir önceliğimiz var. Finans sistemimiz geliştikçe, özelikle altın ve döviz gibi yatırım alanlarından daha çok banka ya da sermaye piyasası araçlarına bir geçiş olacak. Nitekim son yıllarda 20 milyar dolara yakın yastık altı altının bankalara dönmesi bunun bir göstergesi" şeklinde konuştu.


Ertaş, kurumsal yönetimi "olmazsa olmaz şeklinde nitelendirerek, küresel ekonomi ve sermayeden pay almak isteyen tüm şirketlerin, artık kurumsal yönetim uygulamalarını benimsemeleri ve bunu ciddi şekilde bir şirket politikası olarak uygulamaları gerektiğini ifade etti.


SPK Başkanı Ertaş, 52 ülkede, 52 bin 227 şirket üzerinde geçen yıl yapılan bir araştırma sonuçlarını da katılımcılarla paylaşarak, "Araştırmaya göre; halka açılan ya da sermaye piyasası araçlarını kullanan şirketlerin, ihracı yaptıkları yılda ve bunu izleyen yıllarda aynı ölçekteki şirketlere göre büyümeleri daha yüksek olmuş. Biz bunu söylediğimizde dikkate alınmıyor, politik söylem olarak algılanıyor" ifadelerini kullandı.


 "Gelecek dönemde büyüme, sermaye piyasaları kaynaklarıyla olacak"


Vahdettin Ertaş, Türkiye'nin küresel krizden en az etkilenen ülkelerden biri olmasında sağlam bütçe disiplini ve düşük kamu borç stoğunun katkısı olduğunu dile getirdi.


Türkiye'nin büyüme potansiyelinin daha ileri oranlara taşınması gerektiğini belirten Ertaş, büyümenin finansmanı için yurt içi tasarrufların önemine işaret etti. 


Tasarruf oranlarını yukarıya çekmek için hükümetin inançlı ve programlı eylem planları açıkladığını anlatan Ertaş, Öncelikli Dönüşüm Programı içinde 2018 yılına kadar Türkiye'nin tasarruf oranının yüzde 19'a çıkarılması başlığı bulunduğunu hatırlattı. 


 Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) yüzde 25 kamu desteğine değinen Ertaş, "Emeklilik yatırım fonlarıyla ilgili teşvik 1 Ocak 2013'te yürürlüğe girdi. O tarih itibariyle 2,6 milyon olan katılımcı sayısı 27 ay içerisinde yüzde 100 büyüdü ve 5,3 milyona çıktı. 20 milyar lira olan portföy büyüklüğü de yüzde 100'ün üzerinde büyümeyle 40 milyar liranın üzerine çıktı. 2023'te 10-12 milyon arasında katılımcı ve 200 milyar liranın üzerinde bir portföy büyüklüğüne ulaşmak bugünkü büyüme oranıyla erişilebilir bir hedef olarak gözüküyor. Önümüzdeki dönemde bizim büyümemizin finansmanının önemli bir kaynağı buradan gelecek" diye konuştu. 


Sermaye piyasalarıyla ilgili AB ile uyumlu ve farklı fon türlerini içeren radikal düzenlemeler yaptıklarını belirten Ertaş, Türkiye'yi ve İstanbul'u bir portföy yönetim merkezi yapmayı  hedeflediklerini söyledi. 


Ertaş, Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu'nu (TEFAS) uygulamaya koyduklarını ifade ederek, "Biz istiyoruz ki tasarruflar oran olarak artsın ama daha da önemlisi bunları bireysel olarak değerlendirmek yerine kurumsal portföye geçmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde büyümenin finansmanının bir başka kaynağı buradan gelecek" diye konuştu.


Türkiye'nin büyümesini geçen 10 yılda büyük ölçüde bankacılık kaynaklarıyla gerçekleştirdiğini aktaran Ertaş, "Büyük ölçüde de yurt dışı kaynakları kullandık. Ama önümüzdeki 10 yılda bunun önemli bir alanının sermaye piyasaları olacağını tahmin ediyoruz" dedi.  


Forum İstanbul'un ilk günkü programı kapsamında "G20 ve Türkiye'nin Başkanlık Dönemi", "Sürdürülebilir Kentleşme" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi. Forum yarın da devam edecek. 

Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kategoriler Borsa
Yorumlar