Karbon elyaf ihtisas sanayi bölgesi kuruluyor

Türkiye’yi geleceğin malzemesi karbon elyafı üretebilen 9 ülkeden biri haline getiren Akkök Holding, ABD'li ortağının 'Buraya gelin' çağrısına rağmen Yalova'yı bir karbon elyaf üretim merkezi haline getirme hedefinde.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Geleceğin malzemesi olan karbon elyafı üreten 9 ülkeden birinin Türkiye olmasını sağlayan Akkök Holding, bu alanda zincirin tamamlanabilmesini sağlayacak bir ihtisas serbest bölgesi kurmak için düğmeye bastı. Akkök CEO’su Ahmet Dördüncü, uzun uğraşların ardından Dow Aksa’nın geçtiğimiz yıl yayınlanan bir genelge ile stratejik ürünlere verilen teşviklere dahil edildiğini açıkladı. Dördüncü, “Bakanımız Nihat Zeybekci fabrikamıza geldi, ürünün ne kadar stratejik bir ürün olduğunu gördü ve birkaç hafta sonra bu tür malzemeler nerede üretilirse üretilsin 5’inci bölge teşviklerinden öncelikli yatırımlar kapsamında yararlanacağına dair bir genelge yayınlandı” diyor. Halen Dow Aksa'nın üretim kapasitesi 3 bin ton seviyesinde. Dödüncü, “Bu teşvik gelmeseydi ortağımıza karşı çok zorlanacaktık. Türkiye’de enerji maliyeti 8 cent, ABD’de ise enerjiye 3 cent fiyat garantisi veriyorlar, gel burda üret diyorlar” ifadesini kullanıyor. 


2014 enerjide hedeflerin tutmadığı bir yıl oldu 


Akkök CEO’su Ahmet Dördüncü, makro olarak Holding açısından 2014’ün bazı sektörlerde hedefl erin tuttuğu, bazı sektörlerde ise hedeflerin altında kalınan bir yıl olduğunu söylüyor. 400 milyon dolarlık yatırım hedefine ulaşılmış. Ciro artış hedefi yüzde 3 ila 5 aşılmış. Akkök 5.7 milyar TL beklerken, 6 milyar TL seviyesinde bir ciroyla yılı kapatmış. Peki ya karlılık? Ahmet Dördüncü faaliyet karlarında hedefl erinin altında kaldıklarını açıklıyor. Bunun en önemli nedeni kuraklık nedeniyle istenilen üretim rakamlarına ulaşamayan enerji işi. Kimya ve gayrimenkulde performanslarının iyi olduğunu anlatan CEO Ahmet Dördüncü, “Enerjide ise 2014’te çok kötü bir sene yaşadık” ifadesini kullanıyor. Hedefteki bu önemli sapmanın arka planını analiz etmiş Akkök CEO’su. Şöyle paylaşıyor: 

“Elektrik üreten portföyümüz çok ağırlıklı doğalgaz ağırlıklı. 900 MW’lık Erzin doğalgaz santralimizin de faaliyete geçmesi ile bu daha da ağırlık kazandı. Maalesef kömürle elektrik üretecek santral yatırımımız realize olamadı. Hidroelektrik santraller de kuraklık nedeniyle 4 bin saat çalışabilecekken ancak bin saat çalışabildi. Operasyonel maliyetlerin düşük olduğu, faaliyet karlılığının yüzde 50’leri bulduğu yatırımlardır hidroelektrik santraller. Ama suyun olması durumunda... Doğalgaz santralinde ise marjlar çok dardır. Üçte bir kömür olacak ya da nükleer santral olacak portföyde. Üçte bir doğalgaz olacak. Üçte bir de yenilenebilir enerji olmalı. Böyle bir portföy olursa hiçbir zaman enerji işi para kaybetmez. Biz malesef böyle bir portföy yaratamadık.” 


Cez ile kömürden enerji üretecek yatırımda anlaşma sağlayamadık 


Peki Akkök neden planladığı kömürden elektrik üreten santrali yapamadı? CEO Dördüncü, nedenin Akenerji’nin Çek kamu şirketi olan ortakları Cez ile bu yatırım ile ilgili anlaşma sağlayamaması olduğunu söylüyor. Bir kamu şirketi ile ortak olunduğunda, kamu politikaları da ister istemez bağlayıcı oluyor. Peki ortaklıkta bir değişim olabilir mi? “Cez için Türkiye en başarılı yurtdışı yatırımları. Onlar çok memnun, öyle olunca bir değişiklik düşünemiyorsunuz” diyor Dördüncü. 


İran’a ambargoya rağmen hedeflerimizi tutturduk


Enerjide işler beklenilenin altındayken kimya ve gayrimenkulde işler öyle iyi gitmiş ki “o acı tadı giderecek bir performans” gösterilmiş. Aksa 1 milyar dolar cirolu bir şirket. Akrilik elyafta dünyanın en büyüğü. Dünya kapasitesinin yüzde 16’sı Yalova’da üretiliyor, global pazarın yüzde 15-16’sına sahip. “İran çok önemli pazarlarımızdan biri. Bu ambargolardan dolayı oraya istediğimiz kadar ihracat yapamamıza rağmen çok iyi bir yıl geçirdi” diyor Dördüncü. Bugün 2 bin kişinin çalıştığı Yalova kampüsünde Aksa’nın yanı sıra 180 milyon dolar cirolu kimya şirketi Ak- Kim ve karbon elyaf üreten Dow Aksa yer alıyor. Aksa ile Türkiye karbon elyafı üretebilen 9’uncu ülke oldu. Otomotivden uzay sanayiine, konutların güçlendirilmesinden rüzgar türbinlerine kadar pek çok alanda kullanılıyor karbon elyaf. Çelikten 4 kat daha güçlü ve 4 kat daha hafif bir ürün. Japonların hakimiyetindeki sektöre girme başarısında Akkök’ün önceki CEO’su Mehmet Ali Berkman’ın çalışmalarının çok önemli olduğunu belirten Dördüncü, “Bu sadece gruba değil Türkiye’ye yapılmış çok büyük bir hizmettir. Kimse Türkiye’nin bu üretimi yapabileceğine inanmıyordu” ifadelerini kullanıyor. Karbon elyaf kaplamasında dünya devi Dow ile yapılan yüzde 50-50 ortaklık sonrası şirket şimdi hızlı bir büyüme evresinde. Ford'un gelecekte kullanacağı karbon elyafın geliştirilmesi için şirketle ortak Ar-Ge çalışması yapıyorlar. CEO Dördüncü, karbon elyafta Türkiye’nin bir sanayi geliştirebilmesi için Yalova’da yer aldıkları bölgenin ihtisas OSB’si olması için çalışma yaptıklarını açıklıyor: “ÇED raporu bekliyoruz. Tüm altyapıyı hazırladık. Arıtma tesisimizi tamamladık. Daha sonraki hedef Komposit İhtisas OSB’si haline gelmek. Bu yıl ıslah OSB’si aşamasının tamamlanmasını bekliyoruz. Bölgede bir kümelenme olabilir. ” Ahmet Dördüncü, Aksa’nın Dow ile ortaklık yapması sayesinde yürüdüğü yolda ‘kestirme’den ileri noktaya ulaştığını anlatıyor: “Dow Aksa’nın üretim aşamasında kullandığı bir kimyasal var, kilosunu iki haneli rakamlara ithal ediyorlar. Bu kimyasalı Dow Aksa’da kullanmak için 3 yıldır çalışıyor şirket ve daha örneklerin test edilmesi aşamasına gelinebildi. Çünkü sadece şirketin kabul etmesi yetmiyor, nihai kullanıcının da o yeni component’ı kabul etmesi gerekir.” Bu yıl Holding’in yıldızı görünen o ki Ak-Kim olacak. Geçtiğimiz hafta sayfalarımıza yansıyan Gizemfrit satın alması sonrası 180 milyon dolarlık cironun 2015’te 300 milyon dolara çıkması öngörülüyor. Dördüncü, Akkök Holding’in 2015 konsolide cirosunda yüzde 11’lik büyüme hesapladıklarını açıklıyor.


Böyle giderse kimse yatırım yapmaz, petrol çıkar 120 dolara


Ahmet Dördüncü halen ABD’de International Paper adlı şirketin yönetim kurulu üyesi. O masada dev şirket yöneticileri ile birlikte. “TTIP konusunda kendilerine bizzat lobi yapıyorum” diyor ve Amerikalı yöneticilerin Türkiye’nin bu anlaşmaya dahil olması istediğini aktarıyor. Dördüncü, yönetim kurulu üyeliği sayesinde ABD’deki gelişmeleri çok yakından takip edebiliyor. Geçen yıl yaptığımız röportajda petrol fiyatlarının düşeceğini öngörmüştü. Peki bu yıl neler duyuyor? “Petrol seviyesi biraz idealin altında, onların ideali 70-80 dolar seviyesinde. Tehlikeli, böyle giderse kimse yatırım yapmaz ve 3-4 yıl sonra bumerang etkisiyle bir bakarsınız petrol çıkmış 120 dolara. Bir işadamının en istmediği şey bu, bu öngörülemezlik... Burada bir komplo teorim var benim, bu petrol fiyatlarındaki düşüşte ABD’nin etkisi var. Biliyorsunuz Putin çok ‘yaramazlık’ yaptı geçen yıl... Anlaştılar. OPEC neden 45 dolara hala petrol üretiyor. Irak’taki petrol çıkarma maliyeti 18 dolar ama Rusya’da maliyet 75-80 dolarlarda. Petrolün bu kadar düşük olmasının bizim ihracatımıza negatif etkisi olur. 45 dolarlar devam etmez ama 70-80 dolar seviyeleri 2016’da da devam eder.”


Bu, insanın şapkasını uçuracak bir rakam...


“Türkiye’nin 2015 büyümesi 3-3.5 olur. Enflasyon ise 6.5-7’lerde... Euronun zayıfl ığının 2015’te devam edeceğini düşünüyorum. Dolar eruo 1.15-1.20 seviyelerinde olur. Amerikan ekonomisi çok kuvvetli. Böyle büyük bir ekonominin yüzde 5 büyümesi ne demektir, bu insanın şapkasını uçuracak bir rakam. Dolardaki artış Türkiye’de borcu olan pek çok şirket açısından ise bir sorun. Mesela Akenerji... Birçok enerji şirketi için geçerli bu. Enerji yatırımları yapılırken dolar bazında kredi kullanıldı. Şimdi ne oluyor, bu sizin bilançonuza kur zararı olarak geçiyor. Kredilerin artık vadeleri de geliyor. Oldukça kompleks bir sorun var orada.”


Biz neden gidip enerjide yabancılarla ortak olduk?


“Türk firmalar olarak biz neden gidip enerjide yabancı şirketlerle ortak olduk. Ne getirdiler bize allah aşkına. Sonuçta yaptığınız şey en eski işlerinden biri, su akıyor altına tirbun tutuyor enerji üretiyorsunuz. Doğalgaz santrali mi yapmak istiyorsunuz, veriyorsunuz parasını anahtar teslim getirip kuruyorlar.”


İran'a ihracatta Çinliler bizden daha avantajlı


“İran bizim için çok önemli bir pazar. Ancak taşıma konusunda karşılıklı restleşme sonrasında navlun fiyatları öyle bir seviyeye çıktı ki şu anda Çinlilerin navlun maliyetleri neredeyse bizden düşük seviyede. İran ile tercihli ticaret anlaşması imzalandı ama bu nakliyedeki sorunun çözümesi gerekiyor. İngilizlerin söylediği gibi, can sıkıcı bir tek günümüz bile yok... Irak’ta hızlı bir toparlanma beklemiyorum ama Suriye’ye bakıldığında biraz daha stabil gibi görünüyor.


Dördüncü'nün dikkat çektikleri


?2015 mevcudun muhafaza edileceği bir yıl olacak. Bir seçim geçireceğiz, sonrasında başkanlık işleri gelir mi... Sonraki 4 yıl seçimsiz, o zaman yatırım da daha rahat konuşulabilecek. 

?Politik riski olan ülkelerle ticaret yapanların alacak yönetimine çok dikkat etmesi gereken bir döneme girdik. 

?Afrika pazarı, ihmal edilmemesi gereken bir pazar. Çinliler şimdiden orada. Bizim de ihmal etmememiz gerekiyor. 

?Öyle dağınığız ki, gündem öyle hızlı değişiyor ki, tek bir konuya odaklanıp derinlemesine bakma fırsatını kaçırıyoruz. Bunu çözmeliyiz. 

?Bu kadar belirsizlik varsa, temel değerlere geri döneceksiniz. Daha az risk alıp, tasarruf yapacaksınız, verimliliği artırmaya çalışacaksınız. Ben bu yıl öyle yapacağım.


AVM değil dönüşümle dev mağazalar yapıyor


>Akmerkez’i sokağa açmak gibi bir planımız var. Cepheler yenilendi, sokağa açılan restoranlar yapılıyor. Akmerkez bu yılın ilk çeyreğinde çok moda bir AVM olarak küllerinden yeniden doğacak. Çok güzel bir proje... 

>Akasya Alışveriş Merkezi’nde her şey çok iyi gidiyor. Geniş ve ferah mekanlarıyla çok kalabalık da görünmüyor ama giriş rakamları çok iyi. 

>Akiş gayrimenkul şirketimiz çok akıllı bir şekilde İstanbul’da artık AVM yapmanın çok da akıllıca bir iş olmadığını fark etti. Artık cadde mağazacılığı var. Geçen yıl 170 milyon dolar yatırımla Bağadat Caddesi’nde çok merkezi yerlerde 3 adet gayrimenkuller aldılar. Kentsel dönüşüm çerçevesinde bu gayrimenkulleri dev mağazalara dönüştürüyorlar. Yeni trend bu. 

>Kamu-özel ortaklığı yeni projelere bakıyoruz. Yurtlar, okullar, hastaneler ve özellikle huzur evleri yapılacak. Huzurevleri çok büyük bir ihtiyaç haline gelecek. 2015’te çok önemli bir trend olacak bu.






Kaynak: Dünya / Özlem Ermiş Beyhan

Kategoriler Şirket Haberleri
Yorumlar