Piyasalar kararını veriyor

Piyasalarda, bu hafta referandum öncesi pozisyon değişimlerine bağlı hareketlenmeler ve fiyatlamalar bekleniyor. Özellikle yabancı yatırımcılarda ağırlıkların bir miktar tahvil bonoya kaydığı görülüyor.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

SAKİN gündem geçen hafta hareketlendi. ABD’nin Suriye’ye füze saldırısı, 16 Nisan anayasa değişikliği konusundaki referandum, Fed tutanakları, mart enflasyon verileri, dış borsalar, Güney Afrika kaynaklı gelişmeler, varlık fonu öne çıkan gündem konuları.


Piyasalar kararını veriyor16 Nisan’da yapılacak referandum ilk sıralardaki yerini korumakla birlikte bu yönde piyasalar henüz bir fiyatlama yapmadı. Ancak önümüzdeki hafta referandum öncesi olduğu için bu yönde pozisyon değişimlerine bağlı hareketlenmeler ve fiyatlamaların olması çok muhtemel. Son açıklanan FED tutanakları sonrası dolar iç ve dış piyasalarda değer kazandı.


SURİYE’YE FÜZE SALDIRISI


ABD’nin Suriye’ye füze saldırısı piyasalara olumsuz yansıdı. Ancak Rusya’ya önceden bilgi verilmesi ve tek seferlik olduğunun açıklanması gibi gelişmeler olumsuz etkiyi sınırladı. Saldırının devamı ve yaygınlık kazanmasıyla uluslararası gerilimi artıracak bir noktaya taşınırsa daha derin etkiler beklemek gerekebilir. G.Afrika Maliye Bakanının görevden alınması, Fitch ve S&P’nin kredi notunu düşürmesinin diğer gelişen ülke piyasalarına yansımaları zayıf kaldı. Piyasaların yönü konusunda önemli referanslardan biri olan yabancı yatırımcılar borsada martta 48 milyon dolarlık, 31 Mart haftasında ise 101 milyon dolarlık satışta görüldüler. Yine aynı hafta tahvil bono tarafında ise 149 milyon dolarlık alımdalar. Bu durum referandum öncesi ağırlıklarını bir miktar tahvil bonoya kaydırmakla birlikte Türkiye pozisyonlarında ciddi bir değişim olmadığını gösteriyor. Beklentilerin altında gelen mart ABD tarım dışı istihdam verileri ile çift haneye yerleşen Türkiye enflasyon verilerinin etkisi zayıftı. Zorlaşan gündem ve piyasaları taşıyacak beklenti eksikliğine bağlı temkinli görünüm korunmakla birlikte piyasaları dalgalı bir hafta bekliyor.      


BORSADA DESTEKLERE DİKKAT


Borsada kâr satışlarına bağlı düşüş devam ediyor. Dip not olarak vermek gerekirse, endeksteki gerilemede temettü ödemelerinin etkisini de dikkate almak gerekir. İlk destekler 88.000 ve 87.200 seviyelerinde. Kısa dönem için 87.200 daha önemli. Bu seviyenin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde satışların devamıyla 85.000 ve 84.000 sonraki destek noktaları. Yukarı yönlü hareketlenmelerde 90.400 ve 91.500 direnç seviyeleri olarak görülüyor. Destek noktalarında tepki yükselişleri görülse de direnç seviyelerinde satışla karşılaşma olasılığı yüksek.  


DOLAR/TL KURUNDA 3.70 ÖNEMLİ


Dolar/TL kurunda tepki yükseliş devam ediyor. Tepki çıkışının devamı için 3.70 seviyesinin üzerinde tutunması önemli. Sonraki destekler 3.66 ve 3.58 seviyelerinde. İlk dirençler ise 3.75 ve 3.79 seviyelerinde bulunuyor. 3.79 daha önemli. Bu seviyelerde satış denemeleri görülebilir. 3.79 seviyesinin geçilmesi durumunda ise 3.90-3.94 seviyeleri tekrar gündeme gelebilir. 3.70 seviyesinin üzerinde tepki yükselişi gücünü koruyor.


5 Nisan’da açıklanan ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanakları daha öncekilerden biraz farklıydı. 14-15 Mart Fed toplantısına ilişkin tutanaklarda “kademeli faiz artışı uygun olmakla birlikte gidişata göre değişebileceği ve Fed bilançosunun bu yıl küçültülmeye başlayabileceği” ifadeleri dikkat çekti. Ayıca bazı Fed yetkilileri hisse fiyatlarının “oldukça yüksek” olduğunu düşünüyor. ABD Merkez Bankası bilançosunun küçülmesi özellikle Türkiye’nin de yer aldığı gelişen ülke piyasaları için önemli. Hatırlanacağı üzere 2008 yılı küresel krizine çare olarak başta Fed olmak üzere dünyanın önde gelen merkez bankaları faiz inidirip piyasaya bolca para vermişlerdi. Yaşanan likidite bolluğundan dış finansman ihtiyacındaki Türkiye gibi ülkeler nasibini aldı. Hisse senetleri ve tahvil bono gibi yatırım araçlarına yabancı kaynaklı sıcak para girişleri arttı, daha kolay ve uygun koşullarda borçlanıldı. Diğer yandan bu politikadan ABD ekonomisi de sonuç aldı. Ekonomide büyüme ve istihdam artışıyla beraber enflasyonda yükseliş görüldü. Bu gelişmelere bağlı olarak Fed 2015 yılından itibaren faiz artışına gitti. Şimdi de 2007 yılında 890 milyar dolardan günümüzde 4.5 trilyon dolara dayanan bilançoda  küçültmekten söz edilmeye başladı. Nasıl olacağı ve ne zaman başlayacağı konusu belirsiz. Ancak çok yakın bir tarihte olmayacağı anlaşılıyor. Bilanço küçültme operasyonu başlarsa gelişen ülke piyasalarına olumsuz yansımaları söz konusu olabilir. Bilançonun küçülüp küçülmeyeceği konusunda yine ekonomideki gidişat yol gösterecek. Ayrıca dış borsalarda Trump rallisinin bitip bitmediği tartışılırken bazı Fed üyelerinin hisse fiyatlarını “oldukça yüksek” bulması dikkat çeken önemli bir başka ayrıntı.




Hürriyet / Zeynel Balcı

Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kategoriler Borsa
Yorumlar