Piyasalar yükseliş eğilimini zorlayabilir

İlk yarıda dalgalı geçiren piyasalar, ikinci yarıda biraz daha yükseliş eğilimini zorlayabilir. Yılın ikinci yarısında hisse biriktirme dönemi olacağına dair işaretler güçleniyor.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Yılın ikinci yarısında hisse biriktirme dönemi olacağına dair işaretler güçleniyor. İlk yarıyı yurt içinde seçimler, yurtdışında FED faiz artış beklentisiyle dalgalı geçiren piyasalar, ikinci yarıda biraz daha yükseliş eğilimini zorlayacağa benziyor. Gelişmekte olan ülkelere göre iskontolu işlem gören hisse senetleri, analistlerin takibinde. Hisselerdeki olası zayıflamalar alım için fırsat olarak görülüyor.



Belirsizlikleri sevmeyen piyasa aktörleri, sık pozisyon değiştirirken var olan duruma kolayca uyum sağlayabilecekleri enstrümanlara yöneliyor.



Dolar kuru volatilitesinin yüksek oluşu kur hareketlerinden yararlanmak isteyenlerin sayısını da artırdı. Özellikle belirsiz ortamlarda hızlı yükseliş ya da düşüşler gösteren dolar kuru, şimdilerde 2.66’lı seviyelerde bulunuyor. Dolar kuru koalisyon hükümetinin kurulması halinde daha da gevşeyebilir. Oluşacak hükümetin geniş tabanlı olması kurdaki aşağı hareketin de limitlerini belirleyecek.


97.000 görülebilir!


Analistler koalisyon kurulması halinde borsa İstanbul’da 97.000 seviyesini işaret ediyor. Bu seviye endeksin yeni bir rekor kırması anlamına gelirken aynı zamanda yeni bir sürecin de başlangıcı şeklinde yorumlanabilir. Neticede hükümetin kurulması piyasalarda belli bir rahatlama yaratırken iç tüketimde de artışa imkan sağlayacak. Bu gelişme firmaların gelirlerine olumlu yönde katkıya neden olacak. Uyumlu bir koalisyon hükümetinin kurulması aynı zamanda istikrarın devamı anlamına geleceği için yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik yatırımlarındaki tereddütün de azalması anlamına geliyor.


Yabancı payında sınırlı bir artış var

Yabancıların borsadaki payına baktığımızda seçim öncesi tedirginliğe göre biraz daha rahatlama olduğunu görebilmekteyiz. 7 Haziran seçimlerinin hemen ertesinde yüzde 63.16 seviyesinde bulunan borsadaki yabancı payı, bir ara payını yüzde 64 seviyesine çıkarsa da geçtiğimiz Cuma günü payı yüzde 63.97 oldu. Söz konusu paydaki artışın sürmesi biraz da önümüzdeki günlerde yaşanacak olumlu gelişmelere bağlı olduğunu hatırlatmakta fayda var.





Riskler kesinlikle göz ardı edilmemeli


Hisselere yönelik biriktir tavsiyeleri öne çıkmakla birlikte olası riskler de göz ardı edilmiyor. Her ne kadar düşük bir ihtimal olsa da bir erken seçim ve FED’in tahminlerden daha kısa sürede harekete geçmesi satışları beraberinde getirecektir. Şimdilerde Borsa İstanbul gelişmekte olan diğer ülkelere göre daha fazla iskontolu hareket ediyor. Ancak olumsuz bir gelişme olması halinde kırılganlığı artacaktır. Özellikle yabancı yatırımcıların paylarındaki bir puanlık değişiklik dahi piyasalarda ciddi dalgalanmaların yolunu açabilmekte.





 

Banka hisselerinde ‘tek hane’ korkusu



Seçim sonrası ortamın durulmasıyla birlikte hisse senetlerine yönelik tavsiyeler yeniden gözden geçirilirken bankalar için de olumlu raporlar gelmeye başladı.



BIST Banka Endeksi’ne baktığımızda, yılbaşından bu yana yüzde 9.21 oranında bir değer kaybı yaşandığını görüyoruz. Banka hisseleri, geçtiğimiz yıl yatırımcılarına yüzde 30 kazandırmıştı. Sektördeki payların yüzde 60’ı yabancı saklamasında bulunurken yerli yatırımcının payı yüzde 26.7 oranında bulunuyor. Yerli kurumsal payı ise yüzde 3.47 seviyesinde.



2010’dan bu yana çift haneli yıllarda yani 2010, 2012, 2014 dönemlerinde yüzde 20’nin üzerinde kazandıran banka hisseleri, tek haneli yıllarda 2011 ve 2013 yıllarında yüzde 20’nin üzerinde kaybettirdi.



Bu yıla baktığımızda ise yılbaşından bu yana kayıp yüzde 9. Banka endeksi bu yılı da kayıpla tamamlarsa üç yıl üst üste tek haneli yıllarda kaybettirmiş olacak. Banka sektör hisselerinin defter değeri 1.3 olup fiyat/kazanç oranı ortalaması ise 10.80 seviyesinde bulunuyor.



Kaynak: Milliyet

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar