FED'in faiz artırmaması ABD ekonomisi için risk

Rosengren, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) hafta ortasında sonuçlanan eylül toplantısında faiz oranını sabit tutmaya neden karşı çıktığını açıklamak için bir bildiri yayımladı.

Bildiride, ABD ekonomisinin geçen aralık ayında yapılan faiz artışından bu yana Fed'in tam istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri açısından büyük ilerleme kaydettiğini vurgulayan Eric Rosengren, sadece bu ilerlemenin ek faiz artışlarını haklı kıldığını kaydetti.

Rosengren, bildiride, bunun yanı sıra ekonominin iyileşmeye devam etmesi için acilen kademeli faiz artışına ihtiyaç duyulduğunu öne sürerken, "Faizleri şimdi artırmamak, ekonomideki toparlanma sürecinin uzunluğunu ve sürekliliğini riske attığı için kademeli ve makul sıkılaştırmaya hemen başlanmasını savunuyorum." ifadelerine yer verdi.

Mevcut durumda yüzde 5'in altında seyreden ve 2019 itibarıyla yüzde 4,5'e düşmesi beklenen işsizlik oranının sürdürülebilir olmadığına işaret eden Eric Rosengren, "Bu kadar düşük işsizlik daha fazla insanın iş gücü piyasasına geri dönmesini sağlayabilir, fakat bu etki ne yazık ki geçici olacaktır. Tarihi tecrübeler, çok düşük işsizliğin ekonomide enflasyon baskılarının yükselmesi ve finansal dengesizliklerin artması gibi etkileri olan aşırı ısınmaya yol açabileceğine işaret ediyor." değerlendirmesini yaptı.

Boston Fed Başkanı Rosengren, FOMC'nin 20-21 Eylül'deki toplantısında, Kansas City Fed Başkanı Esther George ve Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ile birlikte faiz oranının artırılması yönünde oy kullanmıştı.

Fed, bu nedenle politika faizini yüzde 0,25-0,50 aralığında sabit tutma kararını 3'e karşı 7 oyla almıştı.