Borsa’da yeni takas sistemi yolda: T+1 ne getiriyor?
Borsa İstanbul, işlem sonrası süreçleri hızlandıracak olan T+1 takas sistemine geçiş için hazırlıklara başladı. Peki, küresel gelişmelere paralel olarak yürütülen bu çalışmanın sonucunda yatırımcıları neler bekliyor, içerisinde hangi fırsat ve riskleri barındırıyor?
Abone olGeçtiğimiz günlerde Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamada, sermaye piyasalarında işlem yapan yatırımcıların maliyetlerini ve işlem sonrası risklerini azaltmayı hedefleyen T+1 takas sisteminin uygulanabilirliği üzerine çalışmalar başlatıldığı duyuruldu. Bu süreçte tüm piyasa paydaşlarının görüşlerinin alınacağı belirtildi.
T+1 Takas Nedir?
En genel tanımıyla T+1 sistemi, pay piyasasında işlem yapılan günün ertesi günü takasın tamamlanması anlamına geliyor.
Borsada işlem gören bir hisse senedi, alındığında veya satıldığında, işlemin parasal ve fiziki olarak tamamlanması takas süreciyle gerçekleştirilir. Mevcut sistemde bu takas işlemleri T+2, yani işlem gününden iki iş günü sonra tamamlanıyor.
T+1 sistemi ise bu süreci bir iş gününe indiriyor. Örneğin, pazartesi günü hissede satış yapan bir yatırımcının tutarı salı günü hesabına geçiyor.
Dünyadaki örnekleri
ABD, 28 Mayıs 2024 itibarıyla T+1 sistemine geçmiş durumda. Asya piyasalarında ise Japonya ve Hong Kong T+1 uygulaması kullanılıyor. Avrupa Birliği, İsviçre ve İngiltere ise bu geçişi 11 Ekim 2027 tarihinde tamamlamayı planlıyor.
“Entegrasyonu hızlandırır, operasyonel yükleri artırabilir”
Borsa İstanbul’da işlem takas süresinin T+2’den T+1’e düşürülmesine yönelik çalışmaları yorumlayan Bulls Yatırım Yurtdışı Piyasalar Satış Direktörü Cenk Akyoldaş, bu adımın Türkiye sermaye piyasalarının küresel finansal sistemle entegrasyonunu hızlandırabileceğini belirtirken, dikkat çekici uyarılarda da bulundu.
Yeni sistemin özellikle aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketleri açısından operasyonel maliyetleri artırabileceğini vurgulayan Akyoldaş, bu geçişin kurumlar için ciddi bir hazırlık süreci gerektirdiğini söyledi.
Bireysel yatırımcıların adaptasyonu için piyasa otoritelerine de önemli görevler düştüğünü de belirten Akyoldaş, "Yatırımcıların yeni takas sistemine uyum sağlayabilmesi için etkili eğitim çalışmaları yapılmalı ve bilgilendirme süreçleri titizlikle yürütülmelidir" dedi.
Dünya piyasalarındaki örneklerden hareketle T+1’in likiditeyi artırma ve riskleri azaltma potansiyeli taşıdığını, ancak kısa vadede işlem maliyetlerinde artışa neden olabileceğini ifade eden Cenk Akyoldaş, geçiş sürecinin tüm taraflar için dikkatli planlanması gerektiğine dikkat çekti.
“Llikiditenin güçlenmesine yol açabilir”
T+1 takas süresine geçişin Türkiye sermaye piyasaları ve yatırımcı davranışları üzerindeki olası etkilerini de değerlendiren Akyoldaş, bu geçişin olası pozitif etkilerini şöyle sıraladı:
“Likidite Artışı: T+1 süresi, yatırımcıların daha hızlı bir şekilde fonlarını kullanabilmelerine olanak tanır. Bu durum, piyasalarda işlem hacminin artmasına ve likiditenin güçlenmesine yol açabilir.
Risk Azaltımı: T+1 sistemi, takas riskinin azaltılmasına yardımcı olur. Bu sayede yatırımcıların piyasa oynaklığından kaynaklanan risklere daha az maruz kalmaları sağlanır.
Yabancı Yatırımcı Çekiciliği: Küresel piyasalarla uyum sağlanması, uluslararası yatırımcıların ilgisini artırabilir. Özellikle hızlı takas işlemi, kısa vadeli yatırımcıların Türkiye piyasasına daha fazla ilgi göstermesine neden olabilir.
Sermaye Maliyetinin Azalması: Takas süresinin kısalması, yatırımcıların fonlarını daha etkin kullanabilmelerini sağlar. Bu durum, sermaye maliyetlerinin azalmasına katkıda bulunur.”
Olası olumsuz etkiler neler?
Bulls Yatırım Yurtdışı Piyasalar Satış Direktörü Cenk Akyoldaş, T+1’e geçiş sisteminin kendi içerisinde operasyonel riskler de barındırdığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“T+1’e geçiş, aracı kurumların ve portföy yönetim şirketlerinin operasyonel süreçlerinde uyum sağlama gerekliliğini doğurur. İşlem hacmi yüksek olan dönemlerde, bu geçiş süreci operasyonel risklerin artmasına neden olabilir.
T+1 sistemine geçiş için altyapı ve yazılım güncellemeleri gereklidir. Bu da özellikle küçük aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketleri için ek maliyet yaratabilir. Türkiye’deki yatırımcıların büyük kısmı T+2 takas süresine alışkındır. Bu nedenle, T+1’e geçiş sürecinde yatırımcıların stratejilerini yeniden ayarlamaları gerekebilir.”
Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.