FED kararı öncesi dolarda son durum

Dolar/TL 13.5 civarında dar bir bantta işlem görmeye devam ederken, küresel piyasalarda hafta başında hakim olan sert satış baskısı ardından ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı yön belirleyici olarak izlenecek.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Yatırımcılar Fed'in dün başlayan ve bugün saat 22.00'da sonuçları açılanacak iki günlük politika toplantısında verilecek karara ve para politikasının sıkılaştırılmasına dair ipuçlarına odaklanmış durumda.

Yatırımcıların Fed'in para politikasını sıkılaştırma takvimini hızlandırabileceği ve Ukrayna'da bir askeri çatışma gerçekleşebileceğine dair endişeleriyle euro, güvenli liman olarak görülen dolar karşısında bir ayın en düşük seviyesine yaklaştı.

Dolar endeksi dün 7 Ocak'tan bu yana görülen en yüksek seviye olan 96.273'e kadar yükselmesinin ardından bugün 95.973 seviyesini kaydetti. Endeks, 14 Ocak'ta kaydettiği iki ayın en düşük seviyesinden toparlanarak yüzde 1.74 yükseldi.

İç piyasada enerji kaynaklı üretim kesintilerinin ekonomiye etkileri izlenmeye devam ediyor. İran'dan doğalgaz tedariğinde yaşanan sıkıntı nedeniyle sanayicinin doğalgaz ve elektrik tüketimine getirilen kısıtlama sonrası şirketler art arda üretim duruşu açıkıyor.

Küresel satış baskısına rağmen kamu adımlarıyla yön bulan dolar/TL ise bu sabah saat 08.47'de 13.45/13.49 seviyesindeydi. Aynı saatte euro/TL 15.20/15.25 seviyesindeydi.

Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri dün günü 535/542 seviyesinden tamamladı. Öte yandan TCMB'nin tahvil alımlarının da desteğiyle gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi gördüğü yüzde 25'in üzerindeki rekor seviyelerden yüzde 23'ün altına kadar geriledi.

HAZİNE TÜFE ENDEKSLİ BORÇLANMALARINA REKOR TALEP

İç piyasalarda Hazine'nin borçlanmaları da izlenmeye devam ediyor. Hazine'nin hafta başında düzenlediği 6 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli tahvil ihalesine rekor talep gelmesi ardından dün de TÜFE'ye endeksli 5 yıl vadeli sukukta 13.3 milyar TL ile rekor borçlanma gerçekleştirildi.

Ocak ayı için 45.8 milyar TL borçlanma hedefleyen Hazine'nin bugüne kadar borçlanması 45 milyar TL'ye ulaştı. Bu 45 milyar TL'lik borçlanmanın 30 milyar TL'lik bölümü TÜFE'ye endeksli ihraçlardan geldi.

Ağırlıklı olarak lokal bankaların yatırımcı olduğu bu tahvillerde bir süredir zaten sabit kuponlu borçlanmalara nazaran çok daha büyük ilgi görüyordu. Nadir görülen şekilde TÜFE'ye endeksli tahvil ihalesinde hafta başında negatif reel getiri oluşmuştu. Bankacılar -yüzde 2.57 seviyesinde oluşan reel getirinin yüzde 27 civarı nominal getiriye takabül ettiğini belirtirken, yüksek enflasyon anında değişken getiri ile koruma sağlayan TÜFE'ye endeksli tahvillerin sabit kuponlu tahvillere göre tercih edilmeye devam edeceğini belirtiyorlar.

Hazine yarın ise 6 ayda bir yüzde 1 kupon ödemeli altına dayalı tahvil ve sukuk ihraçları gerçekleştirecek. Böylece Hazine'nin Ocak borçlanmalarında hedefleri belirgin aşması bekleniyor.

ENFLASYON RAPORU İZLENECEK, KURUMLAR TL'YE DÖNECEK Mİ?

Kur krizini tetikleyen faiz indirimlerini geçen hafta durduran TCMB'nin bundan sonra önceliğinin TL olacağını açıklaması ardından yarın düzenleyeceği enflasyon raporu haftanın en önemli gündemi olarak izleniyor.

Reuters'ın enflayon anketi henüz tamamlanmadı ancak piyasadaki genel beklenti TÜFE'nin Ocak'ta yüzde 36'dan yüzde 42- yüzde 48 bandına ve Yİ-ÜFE'nin ise yüzde 80'li seviyelerden yüzde 100'e doğru yükseleceği şeklinde oluşuyor. TCMB'nin 2022 sonu için beklentisi ise yüzde 11.8 ile piyasa beklentilerinden çok uzak.

Dövizden kur korumalı TL mevduata geçen kurumlara vergi istisnası getiren kanun teklifi TBMM'de geçen hafta kabul edilmişti. Bankacılar yasa görüşülürken sağlanan istisnanın "büyük" olduğunu bu nedenle kurumların olası dövizden TL'ye geçişlerinin yaratabileceği etkiyi izleyeceklerini söylemişlerdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de haftasonu kurumların vergi avantajı ile 10 milyar dolar değerinde döviz hesabını TL'ye dönüştürmesini beklediğini söyledi. TCMB verilerine göre şirketlerin yaklaşık 90 milyar dolar tutarında döviz cinsi mevduatı bulunuyor.

TCMB MÜDAHALELERİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

TCMB Aralık ayında zaten negatifte bulunan rezervlerinden 20 milyar dolara yakın daha kayba uğradı. Bu kayıpların bir kısmı resmi müdahale olarak açıklanırken, özellikle 20 Aralık sonrası için olan kısmı için ise TCMB'den bir açıklama gelmedi.

TCMB rezerv kayıplarının telafisi için ise ihracat döviz gelirlerinin yüzde 25'ini satın alacağını açıkladı. Ardından yabancı gayrimenkul alımları ve vatandaşlık için gerekli yatırımlara ilişkin dövizlerin de TCMB'ye satışı uygulamasına geçen hafta başlandı. TCMB rezervlerine destek için yabancı swaplara da yönelim eğilimi sürüyor. Son olarak BAE ile yaklaşık 5 milyar dolarlık anlaşma sağlandı.

Birçok bankacı TL'nin artık kamu tarafından yönlendirilen bir para birimi olduğu görüşünde ve bu sürecin sonunda nasıl bir denge oluşacağı bankacılar için net değil. TCMB verilerinden bankacıların yaptığı hesaplamalar rezervlerin olası satışının Aralık ayındaki hızda olmasa da Ocak ayında da devam ettiğini gösteriyor.

Kaynak: Cumhuriyet

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar