Liselerde eğitim sistemi değişti

Liselerde ders sayısı azaldı, 12'nci sınıftaki öğrenciler için kolaylıklar getirildi. Öte yandan Bakan Selçuk öğretmen eğitimine vurgu yaptı. Bilgi ve sistem kavramının daha iyi anlaşılması için çalışacaklarını söyledi.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Lisede Ne Yaptık?/Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı"na katılarak yeni sistemin ayrıntılarını anlattı.

Detaylar şöyle:

- Liselerde ders sayısı yarı yarıya azalacak. Ders sayısı, 9. sınıfta 8'e, 10. sınıfta 9'a, 11. sınıfta 9'a, 12. sınıfta 7'ye düşürüldü.

- Lisenin ilk üç yılında haftalık okul zamanı 35 saati Akademik Gelişim Programı, 5 saati Hayal-Etkinlik-Yaşam temalı çalışmalar olmak üzere 40 saat olarak planlandı.

- Akademik dersler, Anadolu Liseleri için 9-11. sınıflarda 35, 12. sınıflarda ise 24 ders olarak planlandı.

- Yeni sistem Eylül 2020'den itibaren 9. sınıflardan başlayacak. 2019-20 yılı hazırlık yılı olarak planlandı.

- Mevcut sistemle eğitime devam edenlerin olumsuz etkilenmemesi için kademeli geçiş olacak.

- Ancak gelecek yıl 12. sınıfta olacak öğrencilerin rahatlatılması için bir hazırlık var, kısa sürede paylaşılacak.

- Yeni sistemin ilk sınavı, 2024 yılında yapılacak. O yıl yükseköğretime geçiş sınavında uyum değişiklikleri yapılacak.

Bakan Selçuk'un konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:

- Eğitim sistemi hemen birkaç ayda değişsin isteniyor. Bu kalem, kağıt üretmek değil. Değiştirince de çok sık değişiyor deniyor. Önemli olan değiştirmek değil, ne yaptığını bilmek.

- 3 yıllık bir takvim yayınladık. Hangi ay ne yapacağımız belli. Bunu hemen yapmayız çünkü öğretmen eğitimine yatırım yapmadan değişiklik yapmak doğru değil. Öğretmen eğitimiyle ilgili adımlarımızı hızla atmalıyız.

- Sistem kavramını önemsiyoruz. Çocuk her şeyi bir sistemin parçası olarak görmeli. Mesela 'inek' bir sistemse, onun kuyruğunu öne alırsanız o sistem bozulur. Çocuğa siz bunu parça parça verirseniz bütünlük kuramaz, parçaları ezberler.

- Bilgi kuramını önemsiyoruz. Sadece ne sorusuyla değil, nasıl biliyorsun sorusuyla ilgileniyoruz. Ne biliyorsun bir şey, bildiğini nasıl biliyorsun başka bir şey. Bilgiyle ilişkimizi geliştirmemiz lazım.

- Her yıl yüz binlerce öğrenci kazandığı bölümden mutsuz olup yeniden sınava giriyor. Bunun önüne geçmek için etkin bir yönlendirme sistemine ihtiyacımız var. Bu yönlendirme için de okulların profili belirlenmeli, kariyer ofisleri oluşturulmalı.

- Okullarımız arasında imkan farklılıkları yüksek. Bu tür ülkelerde sınav araç olmaktan çıkar amaç haline gelir. Önceliğimiz okullar arasındaki farklılıkları azaltmak, böylece sınav baskısı da azalacaktır.

Kategoriler Gündem
Yorumlar