MB, yılsonu enflasyon tahminini düşürdü

TCMB Başkanı Murat Uysal, yılın ikinci enflasyon raporunu açıklıyor. Yüzde 8,2 olan yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 7.4'e çekildi. Yılın ilk enflasyon raporunda 2020 yıl sonu tüketici fiyatları tahminini yüzde 8,2, gelecek yıl sonu tahminini yüzde 5,4 olarak açıklamıştı.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, COVID-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında sanal olarak gerçekleştirilen Enflasyon Raporu 2020-II Bilgilendirme Toplantısı'nda sunum yapıyor.

MB Başkanı Murat Uysal, bir önceki raporda yüzde 8,2 olan yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 7,4 olarak revize ettiklerini açıkladı. 2021 yıl sonu enflasyonu ise yüzde 5,4 olarak sabit bıraktı. Uysal, enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini belirtti.

MB, petrol fiyatlarına ilişkin tahminlerinde de revizyona gitti ve 2020 yıl sonu brent petrol varil öngörüsünü 60 dolardan 32,6 dolara düşürdü. Raporda, 2021 yılında petrol ve ithal fiyat artış hızının daha yüksek olacağı ifade edildi.

TCMB, yılın ilk enflasyon raporunda 2020 yıl sonu tüketici fiyatları tahminini yüzde 8,2, gelecek yıl sonu tahminini yüzde 5,4 olarak açıklamıştı.

TCMB Başkanı'nın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Koronavirüs salgınının hızla yayılması bir çok farklı kanaldan etkiledi küresel iktisadi faaliyetin sert şekilde daralmasına neden oldu.

Tedarik zinciri ve ticaret sonrasında da tüketimi vurdu. Hizmetler sektörü faaliyeti hızla zayıfladı. İmalat sanayisinin de yavaşlamaya eşlik etmesi muhtemel. 2020 yılına ilişkin enflasyon tahminleri geriledi.

Finans krizinden daha derin ekonomik etkileri oluyor. Kalıcı tahribatı önlemek için küresel çapta mali ve parasal tedbirler uygulanıyor. Faiz indirimleri, varlık alımları kredi destek programları öne çıkıyor.

Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy yatırımlarındaki toparlanma yılın başında sürdü ancak salgınla büyük ölçüde çıkış oldu.

Açıklanan para ve maliye politikasının etkisiyle portföy yatırımlarının yılın ikinci yarısında toparlanmasını bekliyoruz.

'Tüketici kredileri ivme kaybediyor'

Risk primlerinde belirgin artışlar gözlendi, Türkiye'nin de arttı kur oynaklığı arttı TL değer kaybetti. Faiz indirim ve enflasyon düşüşüyle yılın başında üçüncü çeyrekten itibaren krediler arttı. Tüketici kredileri son aylarda ivme kaybediyor.

Türk Lirası ticari kredilerde ivme devam ediyor. Kamu bankalarınca geliştirilen arz kredi büyümesinin aşağı yönlü riskleri sınırlayıp katkı sağlıyor.

İktisadi faaliyet yılın son çeyreğinde güç kazandı ocak şubatta devam etti ve işsizlik de düştü.

Yatırım eğiliminde toparlanma sürdü ancak martın ikinci yarısından itibaren iktisadi faaliyeti turizm dış ticaret iç taleple sınırladı. Belirgin bir yavaşlamaya işaret ediyor ikinci çeyrek. Avrupa ülkeleri öne çıkıyor olumsuz etkilenenlerden. Petrol fiyatları etki alanları Rusya, Ortadoğu gibi ihracat pazarları da zayıf seyredecek. Emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle cari denge ılımlı seyir izleyecek. Tüketici enflasyonu yüzde 11,86 ile bir önceki çeyrek sonuna kıyasla yatay seyretti. Bu çeyrekte enerji ve gıda enflasyonu aşağı çekti mal ve hizmet gruplarının katkısı arttı. Enflasyon beklentileri iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı ılımlı seyretti. Salgınla başlayan süreç enflasyonu belirgin etkiliyor.

"Orta vadeli beklenti tahmin belirsizliğinin arttı"

TL’deki değer kaybına rağmen emtiadaki keskin düşüşler enflasyon görünümüne olumlu yansıyor. Küresel ticaret hacmindeki zayıflama toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisi yılın ikinci çeyreğinde arttı.

Orta vadeli beklenti tahmin belirsizliğinin arttığına işaret ediyor. Ocak enflasyon raporu sonrasında iyileşmenin devamıyla faiz indirimleri devam etti. Ölçülü adımların ardından emtia ve talep koşullarının aşağı yönlü risklerini arttırdı. Sistemin fonlama ihtiyacının artış gösterdiği bu dönemde döviz karşılığı Türk lirası swap işlemleriyle karşıladık. APİ ile sağlanan net fonlama da arttı. Sınırlandırmak için faiz indiriminin yanı sıra likidite ihtiyacı için tedbir seti ortaya koyduk.

Enflasyonun 2020 orta noktası yüzde 7,4 olmak üzere yüzde 5,5 ile yüzde 9,3 aralığında 2021 yüzde 3,1 ile yüzde 7,7 aralığında gerçekleşmesini bekliyoruz. Çıktı açığını aşağı yönlü güncelledik. Toplam talep koşullarının enflasyonu düşürücü etki gösterecek.

Yakın dönemde uygulamaya konulan parasal genişleme salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacak. Normalleşmeyle birlikte arz üzerindeki etkiler ortadan kalkacak yılın ikinci yarısından itibaren talebin kademeli toparlanacağını düşünüyoruz. Talebin enflasyon üzerindeki etkileri belirgin hale gelecek ve temmuzdan itibaren enflasyondaki etkisi hızlanacak.

Hızlı toparlanma için alınan önlemler kritik önem taşıyor. Parasal tedbirlerimiz ekonominin üretim potansiyelini ve finansal istikrarı desteklemeyi hedefliyor. Likiditeyi desteklemek için yaptığımız DİBS alımlarını açık iletişimle belirlenen limitlerde gerçekleştiriyoruz. İhraçların likiditesinin artmasını bekliyoruz. Söz konusu tedbirlerin yanı sıra alınan mali tedbirler ve kredi arzı kredi büyümesine ilişkin aşağı yönlü riskleri sınırlıyor. Salgın öncesi dönemde cari dengede sağlanan belirgin iyileşme ve şirketlerin yabancı para borcundaki düşüş, kamu borçluluğundaki düşük seyir bu dönemde Türkiye ekonomisinin direncini artıran unsurlar olarak öne çıkıyor.

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar