Merkez Bankası'nın faiz kararı ne olacak?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası yarın faiz kararını açıklayacak. Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan değerlendirmesinde, enflasyon riskleri nedeniyle faiz indiriminin bu toplantıda gerçekleşmeyeceği tahmininde bulundu.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan Tarafından Hazırlanan Analiz şöyle:

"TCMB’nin yarın gerçekleştireceği PPK toplantısında faizde herhangi bir değişiklik yapılmadan %19’da sabit bırakılmasını bekleriz. Buna karşılık Merkez Bankası’nın bu toplantısına açıklama bazlı olarak bakıyor olacağız. Enflasyonun bozulan eğilimine, sağlanamayan de-dolarizasyon sürecine ve başta Fed kaynaklı parasal risklere karşı Merkez Bankası’nın “ilave sıkılaşma” şeklinde bir referansı politika açıklamasında barındırmasının ve takip eden aylarda faiz artırımını bir opsiyon olarak değerlendirmesinin faydalı olacağını düşünürüz.

"TEMMUZ VE AĞUSTOS FAİZ İNDİRİM İHTİMALİ DÜŞÜK"

En son gerçekleşen enflasyon sürpriz değişkenleri, Temmuz veya Ağustos gibi bir zaman diliminde faiz indirimi gibi bir ihtimali devreden çıkarmış durumda. Beklenti üzerinde %17,5 gerçekleşen Haziran enflasyonunun takip eden aylarda enerji zamlarının yayılma etkisiyle daha yukarılara gitmesini bekliyoruz. Politika faizi ile enflasyon arasındaki farkın 150 baz puana inmesi daha da inecek olması itibariyle, sıkılık derecesinin azaldığını düşünüyoruz. ÜFE'den henüz yansımamış enflasyon etkisi, zayıf TL ve küresel petrol fiyatlarının yüksekliği enflasyon için yukarı riskler teşkil etmeye devam ediyor.

Fed'in ilerleyen aylarda politika sıkılaşmasına yönelik iletişim kurması muhtemel. Bazı gelişmekte olan ülke merkez bankaları kendilerini bu döngüye hazırlıyorlar. Brezilya, Meksika, Rusya gibi Merkez bankaları faiz artırımı gerçekleştirdi, bizimle aynı gün toplantısı olan Şili Merkez Bankası'ndan da faiz artırımı bekleniyor.

ENFLASYON DETAYI

Para politikalarının sıkılık derecesi, buna bağlı olarak enflasyonla faiz farkını gösteren reel faiz pozisyonu, tapering döneminde gelişmekte olan ülkeler açısından yatırım kriteri olabilir, taperingin finansal piyasalara etkisi sanılandan derin olursa daha da önemli hale gelecektir. TCMB'nin ilave sıkılaşmaya da referans veren bir politika yapısını koruması ve enflasyon risklerine karşı olarak risk değerlendirmesini yapması gereklidir. Liranın dolar karşısındaki aşınmasının sadece enflasyonla sınırlı olmaması da, de-dolarizasyon sağlanması açısından getiri pozisyonunun daha sıkı olmasını gerektiriyor. TCMB'nin bu enflasyonist ortamda, dışsal sermaye hareketlerine dair riskler de gündemdeyken faiz indirimi gibi bir konsepte sahip olduğunu düşünmüyoruz.

Piyasa bazlı enflasyon beklentilerine olan etkilere baktığımızda, enerji zamlarının ve ana enflasyon göstergelerinin yapısına 1 puan üzerinde ekleme yaptığını görüyoruz. Enflasyon muhtemelen yılsonunda, herhangi bir fiyat şoku yılın son birkaç ayında beklenen baz etkisini götürmezse, az bir miktar düşebilir, %16'ya yakın bir yılsonu gerçekleşmesi olabilir. Merkez Bankası'nın enflasyon üzerinde oluşturduğu faiz ve makul reel faiz gereksinimi, teoride çok sıkışık bir alan kalmasına neden oluyor. Faiz indirimi olsa bile, sınırlı ölçekte kalacaktır. 4Ç21 döneminden önce de bu ihtimal ele alınamayacak gibi görünüyor. Tabii o dönemin güncel koşullarının oluşturacağı ihtimalleri de hesaba katmak gerekecek. Merkez Bankası, aslında güvenilir ve ana göstergeleriyle desteklenen bir düşüş ortamı oluşmadan faiz indirmeyi değerlendirmemeli.

TRY ve benzer ülkelerin para birimlerinin son 6 ay içindeki değer değişimleri karşılaştırması (Faktör 100’e göre normalleştirilmiş…

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar