Merkez, faiz indirimi için bu şartların oluşmasını bekliyor
Uzmanlar, Merkez’in Haziran ve Temmuz toplantılarında faiz indirimine gidilebilmesi için (enflasyonda düşüşün devam edeceğini varsayarsak), kur ve petrolde mevcut seviyelerin üzerine hızlı yükselişlerin yaşanmaması, özellikle ABD ile olan ilişkilerde tansiyonun yükselmemesi ve imalat, sanayi, perakende satışlar, işsizlik oranı gibi kritik verilerde toparlanma görülmesi konusunda ortak görüş bildirdi.
Abone ol25 Nisan’da yapılan PPK toplantısında TCMB, faiz değişimine
gitmedi, ancak karar metninden ‘’ek sıkılaşma’’ ifadesini çıkardı.
Merkezin bu
ifadeye yer vermemesi faiz indirimine hazırlık olarak algılanırken
TCMB Başkanı
Çetinkaya enflasyon raporu sunumunda bunun kısa vadeli bir sinyal
olarak
algılanmaması gerektiğini belirtti.
Investing.com’un haberine göre 2. çeyrek enflasyon raporunda
yılsonu enflasyon oranında değişikliğe gidilmedi ve hedef %14,6’da
sabit
tutuldu, ancak gıda enflasyonu tahmini %13’ten %16’ya yükseltildi.
TCMB Başkanı
Çetinkaya, ‘’ Enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler,
finansal
piyasalarda gözlenen oynaklık, farklı sektörlerde birikmiş
maliyetler ve
fiyatlama davranışlarına ilişkin belirsizliklerle enflasyon
görünümüne ilişkin
risklerin devam ettiğini gösteriyor’’ dedi ve risklerdeki artış
devam ederse ek
sıkılaşmaya gidilebilir diye de vurguladı.
Merkezin Haziran toplantısına kadar göreceği 2 aylık
enflasyon oranı var ve Nisan ayı bugün açıklandı. Nisan oranı Mart
ayı altında
kalırken merkez için de ek sıkılaşma riski yaratmadı. Mayıs
rakamlarında da
düşüş görülmesi durumunda Haziran olasılığı artabilir, ancak burada
en önemli
belirleyici faktör kurdaki hareketlilik olacaktır. Enflasyonun %19
altına
gerilemesine karşın döviz kurlarındaki yükselişin hızlanması
merkezin faiz
indirimi politikasını zorlayabilir. Ayrıca kurdaki yükselişle
beraber petrol
fiyatlarının da yükselmesi durumunda gerileyen enflasyona karşı
faiz indirimi
yapılamayabilir.
Haziran ve Temmuz toplantılarında faiz indirimine
gidilebilmesi için (enflasyonda düşüşün devam edeceğini
varsayarsak), kur ve
petrolde mevcut seviyelerin üzerine hızlı yükselişlerin
yaşanmaması, özellikle
ABD ile olan ilişkilerde tansiyonun yükselmemesi ve imalat, sanayi,
perakende
satışlar, işsizlik oranı gibi kritik verilerde toparlanma görülmesi
gerekiyor.