STV'deki seks skandalını deşifre etti tehdit yağdı!

Yavuz Çetin: Vatan haini olmaktansa, şizofren olmayı tercih ederim... A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre Programı'nda, ''Paralel örgüt zengin iş adamlarını nasıl haraca bağladı? Himmet parasına itiraz edenlerin başlarına neler geldi?'' Sorularına yanıt arandı.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre Programı'nda, ''Paralel örgüt zengin iş adamlarını nasıl haraca bağladı? Himmet parasına itiraz edenlerin başlarına neler geldi?'' Sorularına yanıt arandı.
Programa konuk olan Paralel yapı mağduru İş Adamı İmdat Aslan, İş Adamı Rahmi Çağan ve Oyuncu Yavuz Çetin birbirinden farklı çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İŞTE O ÇARPICI AÇIKLAMALARDAN SATIR BAŞLARI…

İMDAT ASLAN: ''BENDE EĞER CEMAATE HİZMET EDEN BİR POLİS OLSAYDIM BU YAPIYLA KARŞI KARŞIYA GELMEZDİM''

İMDAT ASLAN: Milliyetçi bir aileden yetiştiğim için dini bilgim var. Bu camianın dini bir yapı olmadığını anlamak zor olmadı. Bu yapıyı incelediğinizde arka tarafı tamamen bataklık. Cemaat bu işe ilk olarak öğretmen ağabeyler ile girdi ve çocuklarımızı zehirlediler. Daha sonra devletimizin sinir uçları denilen Emniyet kurumlarını ele geçirdiler. Bu yapı yıllardan beri adı konulamamasına rağmen var. Polis Akademisi sınavına girdiğim yıllardan beri teşkilatlanmış bir yapı var. Bende eğer cemaate hizmet eden bir polis olsaydım bu yapıyla karşı karşıya gelmezdim. Hepimizin ortak değerleri, milliyetçi duyguları olmalı. Ben cemaat yüzünden işimi kaybettim ama aslında iflas etmedim, onlara ettirdim. Rodi şirketi benden sonra iflas etti. Benim alnım ak yüzüm pak ama paralel yapı 6 ay içinde iflas edecek ve bitecek. Rodi markasının İstanbul Haramidere'deki fabrikasına sık gitmeye başladım iş yapmaya başlayınca. Bir Cuma günü namaza gitmek için Camii nerede diye sorduğumda uzak baya ama Mescid var dediler bende oraya gittim. O sırada Fetin Kazancı yurt dışında bildikleri için kimse gelmemişken namaz sırasında geldiğini öğrendikleri için biranda doldu boş olan Mescid. Fetin Kazancı da yanındaki adama bu yeni müdürlerimizden birisi mi diye sormuş ve bu sadece bayiimiz defilelere falan gelmez demişler. Daha sonra yanına çağırdı görüştük bana karşı özel ilgiler başladı. Ben bu sıralarda cemaat hakkındaki yazılarıma devam ediyorum ve daha sonra kötü olmaya başladık.

''PARALEL YAPI İLE SAVAŞMANIN MUHALEFETİ, İKTİDARI OLMAZ''

Ben ülkem için, vatanım için, siyaset üstü düşünürüm. Başbakanımıza destek olmalıyız bu bir devlet meselesidir. Ben iflas edeyim ülkem iflas etmesin. İnanın 3 yıl önce ben bu yapının bu hale geleceğini biliyordum. Ak partiye 2012 de uyarı niteliğinde yazılar yazdım yanlış yapıyor diye. Paralel yapı ile savaşmanın muhalefeti, iktidarı olmaz. 9 ay boyunca, aylık 9 bin TL masrafı olan mağaza da beni yalnız bırakıp iflas ettirmek istediler. Ben sözleşmem gereği her şeyi uyguladım. Ama benim yazılarıma kimse karışamaz. Onların arasında kripto dili var özel bir dil konuşuyorlar. Ben esnaf değilim cephede çatışıyoruz adeta, savaş veriyoruz. Firma'nın Genel Müdürü benim gazetede daha fazla gazetede yazmamam için bir alışveriş merkezinden 965 metrekare dükkan senin diyerek anahtar gösterdi. Ayrıca Bolu Dağı tesislerinde 600 dönümlük arazi orada ki esnaflara verildi, ancak bu paralel yapının eline geçti.


RAHMİ ÇAĞAN: ''AİLEMLE TATİLDEYKEN RESİMLERİMİZİ ÇEKİP TEHDİT MAİLLERİ ATTILAR''

RAHMİ ÇAĞAN: Ailemle tatildeyken resimlerimizi çekip tehdit mailleri attılar. Hem özel mail adresime hem şirket mailime. Yıllarca bizim verdiğimiz paraları bize karşı silah olarak kullandılar. Herkes çıkıp konuşsun korkacak bir şey yok. Devletten kimse büyük değildir. Mail yoluyla tehdit ediyorlar Alman polisine, Türkiye Terörle Mücadele polisine her şeyi verdim. Türkiye'ye karşı tek kuruş menfaatim yok. Bu tehditler beni adeta kamçıladı. İş adamı olduğum için alışkınım böyle tehditlere benim kervanım her türlü yürüyor.

YAVUZ ÇETİN: ''VATAN HAİNİ OLMAKTANSA ŞİZOFREN OLMAYI TERCİH EDERİM''

YAVUZ ÇETİN: Yayından çıktıktan hemen sonra twitler ve tehditler gelmeye başladı. Sosyal medyada linç edildim. STV'nin yöneticileri tarafından açıklamalar yapılmış benim yalancı ve şizofren olduğumu söylediler. Vatan, millet haini olmaktansa şizofren olmayı tercih ederim. Paralel yapı mağdurlarının tamamında görüyorum ki tüm metotlar aynı, hep aynı yolu izliyorlar. 

Benim sözlerimi çarptırarak yayınlıyorlar. STV'nin dizileri boş diziler değil hepsi bir algı operasyonudur. Dış yapımlar diye bahsettikleri firmaya Samanyolu kanalında özel oda verdiler, bu nasıl dış yapımlar? Biz onları dine hizmet ediyorlar diye biliyorduk. Ancak Türkiye Cumhuriyetini ele geçirmek isteyen bir yapı olduğunu gördük. Bazıları paralel yapıya biat yoluyla, bazıları tehditle, bazıları da şantajla bağlanıyor. Araya bir sürü insanları soktular. Bir sürü tehditler geldi. Ama onlar çok iyi biliyorlar ki ben vicdanımı para ile satmam. Çalıştığım dönemlerde setlerdeki ahlaksızlıkları kanal yöneticilerine bildirdim, şimdi bana çamur atıyor diyemezler.
Ahaber
Editör

Kategoriler Gündem
Yorumlar