Çin dünya ekonomisinin resesyona girmesini önlüyor
Çin, 1980-2011 yılları arasında ortalama olarak yüzde 10’un üzerinde bir büyüme performansı göstererek dünya ekonomisinin lokomotifi oldu. ... Çin’in 2016 yılında dünya ekonomisinin büyümesine yapacağı yüzde 39 katkıyla, Hindistan (yüzde 19), ABD (yüzde 10), AB (yüzde 6.5) ve Japonya’yı (yüzde 3) geride bırakması bekleniyor. Çin ekonomisinin son yıllarda büyüme hızında yaşanan gerileme dünya ekonomisine Çin’in katkısı konusunda...
Abone olÇin’in 2016 yılında dünya ekonomisinin büyümesine yapacağı yüzde 39
katkıyla, Hindistan (yüzde 19), ABD (yüzde 10), AB
(yüzde 6.5) ve Japonya’yı (yüzde 3) geride bırakması
bekleniyor.
Çin ekonomisinin son yıllarda büyüme hızında yaşanan gerileme dünya
ekonomisine Çin’in katkısı konusunda bazı endişelere yol açtı. Çin
devleti tarafından “yeni normal” olarak tanımlanan bu yeni dönemde
sanılanın aksine Çin, hala dünya ekonomisinin büyümesinin temel
kaynağı konumunda. 2016 yılı için Çin ekonomisinin beklenen büyüme
hızı yüzde 6,7 düzeyinde. 2016 yılı için IMF yaptığı tahminlere
göre ise dünya ekonomisi yüzde 3,1 düzeyinde bir büyüme
gerçekleştirecek. 2016 yılı için beklenen dünya ekonomisinin büyüme
hızının yaklaşık 1,2 puanlık kısmı Çin’in büyümesinden
kaynaklanacak yani dünya ekonomisini büyümesine Çin’in katkısı
yüzde 39 olarak gerçekleşecek. Gelişmiş ülkelerin dünya
ekonomisinin büyümesine katkılarının toplamı Çin katkısının oldukça
altında yer alıyor. Örneğin bu yıl yüzde 2,2 büyümesi beklenen ABD
ekonomisinin küresel büyümeye katkısı yüzde 10 düzeyinde
gerçekleşecek.
Hiçbir gelişmekte olan ülkenin dünya ekonomisinin büyümesine
katkısı Çin’in katkısı kadar yüksek değil. Hindistan’ın 2016 yılı
için beklenen büyüme hızı 7,4 düzeyinde, bu oran 2016 yılı için
beklenen Çin büyüme hızında yüzde 0,8 daha yüksek. Ancak Çin
ekonomisi dünya üretiminin yüzde 18’lik kısmını gerçekleştirirken,
Hindistan dünya üretimin yüzde 7,6’sını gerçekleştiriyor. Çin
dünya ekonomisi içinde Hindistan’ın iki katından daha fazla bir
üretim payına sahip bulunuyor. Bunun sonucu olarak Hindistan’ın
dünya ekonomisinin büyüme hızına katkısı yüzde 0,6 düzeyinde
kalırken Çin’in katkısının yüzde 1,2 düzeyinde gerçekleşmesi
bekleniyor.
Çin’in katkısı dışarıda bırakılırsa dünya ekonomisinin büyüme hızı
2016 yılı için yüzde 1,9 düzeyine kadar düşecektir. Bu oran ise
yüzde 2,5 olarak kabul edilen küresel resesyon eşiğinin altına yer
alıyor. Büyüme performansı özellikle 2008 krizi sonrası dönemde
toparlanmakta olan Çin ekonomisi, şu zaman zarfına kadar zorlanan
dünya ekonomisini resesyona girmekten alıkoyan bir can suyu gibi
düşünülebilir.