Deprem kendini unutturmuyor

Pazartesi günü Marmara Denizi'nde saat 17.45'te meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki deprem İstanbulluları korkuttu. Bugün ise Denizli'de saat 12.35'te 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 7 kilometre derinlikte gerçekleşen sarsıntının merkez üssünün Honaz ilçesi olduğu bildirildi. Ardından saat 16:55'te merkez üssü ve büyüklüğü aynı olan bir sarsıntı daha kaydedildi.

Büyük depremin habercisi mi?

Marmara’da meydana gelen 4.0’lık deprem ve İstanbul için beklenen depreme ilişkin açıklama yapan İTÜ Öğretim Üyesi Övgün Ahmet Ercan, “İstanbul kolunda beklenen ana deprem Küçükçekmece-Sivriada arasında 7 ile 10 kilometre derinde granit katmanı içinde, 6,3 ile 6,7 büyüklüğünde olacaktır” şeklinde konuştu. 

Depremin öncü olmadığına dikkat çeken Ercan, “Bu depremin öncü deprem olması beni şaşırtır. O nedenle arkasından büyük bir deprem beklemiyorum. Marmara kolunun kırılabilmesi için 6 milyar giga tonluk bir güç toplanmış olması gerekir. Oysa Marmara, 1999 depreminden sonra aşırı boşaldığından yakın sürede büyük bir deprem beklemiyorum. Ne var ki, ana deprem oluncaya dek Marmara’da bu ve bundan büyük gerginlik depremleri olacaktır. İkircikli olduğum konu; önce Tekirdağ kolu mu yoksa İstanbul kolunun mu kırılacağı. Geciken kentsel dönüşüm ivedilikle bitirilmelidir. Yoksa çok üzüleceğiz” dedi.

Depremler Çimento hisselerini etkiler mi?

Depremler, inşaat sektörü ve buna paralel olarak kentsel dönüşüm çalışmaları akıllara getirirken. Bu ve benzeri felaketlere yol açan beklenmedik olaylar borsa şirketleri üzerinde etkili oluyor.

17 Ağustos 1999’da Türkiye’nin kuzeybatısını, özellikle de Gölcük, Adapazarı, İzmit ve İstanbul’un bir kısmını yıkıcı bir biçimde etkileyen Marmara depremi eski adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören, taş ve toprağa dayalı sanayide faaliyet gösteren firmaların hisse senetlerine pozitif yansımış, Çimento hisseleri borsada 3 gün tavan fiyattan işlem görmüştü.

Türkiye’nin en büyük petrol rafinerisi TÜPRAŞ alevler içinde kalmıştı

Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştu.

17 Ağustos depreminde Tüpraş’ın İzmit rafinerisi yüzde 2’si hasar görmüştü. Deprem sırasında hareket ve yer değiştirmeler nedeniyle ürün kaçakları ve LPG tanklarında sızıntı meydana gelmiş, yüzer tavanlı 30 ham petrol ve ürün tankının hasar görmüş ve 5 ham petrol tankının yüzer tavanları tamamen batmıştı. Hasarın artı-eksi yüzde 15 hata payı ile 115 milyon dolar olarak tahmin edildiği, ancak mevcut durumda hasarın 75 milyon doların altında kalacağı açıklanmıştı.

17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin doğrudan maddi zararının 10 milyar dolar olarak tahmin edildiği ve Türkiye ekonomisinin 1999 yılında yüzde 6 oranında küçülmesi şirketlerin büyüme hedeflerini de geriye atmıştı.

17 Ağustos ve Deprem Dede’yi unutmadık

1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli deprem. Richter ölçeğine göre 7,5 Mw büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştu.

Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur.

Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. 

Bu zor zamanlarda ise kamuoyunda 'Deprem Dede' olarak bilinen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara 1999 Marmara depremi döneminde önemli açıklamalarda bulunmuş toplumu bilinçlendirme konusunda

çalışmalar yapmıştı.

Deprem Dede, 21 Ocak 2013 tarihinde İstanbul'da tedavi gördüğü Medical Park Hastanesi'nde çoklu organ yetmezliğinden vefat etmişti.