TCMB’den enflasyon ve faiz mesajları
Karahan, enflasyonu “virüs”e benzetti ve kira ile gıdanın hissedilen enflasyonu belirlediğini söyledi.
Abone olTCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyon sürecini bir “virüs”e benzeterek, her dönemde farklı hızlarda ilerleyebildiğini söyledi. Karahan, gıda ve kira artışlarının vatandaşların en çok hissettiği kalemler olduğunu, kira artışlarının ise artık yüzde 4’ün altına gerileyerek enflasyondaki düşüşe katkı vermeye başladığını belirtti.
“Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” başlıklı yayında konuşan Karahan, Merkez Bankasının önceliğinin dezenflasyon olduğunu ve hedefin tek haneli enflasyona gerilemek olduğunu vurguladı. Brüt rezervlerde son dönemde 80 milyar doların üzerinde artış olduğunu söyleyerek, bunun büyük ölçüde yurt içi kaynaklardan geldiğini ifade etti. Vatandaşın döviz bozdurmasının rezervleri güçlendirdiğini ekledi. KKM bakiyesinin de iki yıl öncesine göre ciddi şekilde gerilediğini aktardı.
Karahan, ekonomideki talep koşullarının dengelendiğini, önceki yıllarda tüketim ve ithalatın büyümeyi taşıdığını ancak bunun sürdürülebilir olmadığını söyledi. Şu anda tüketim malları ithalatının düştüğünü ve hizmet üretiminin yatay seyrettiğini belirtti.
Hissedilen enflasyon konusuna değinen Karahan, gıda ve kira fiyatlarının vatandaşın algısını en çok etkileyen iki unsur olduğunu dile getirdi. Kira enflasyonunda yavaşlama olduğunu ve konut arzının artmasının bu süreci destekleyeceğini söyledi. Hizmet enflasyonunun yüzde 70 seviyelerinden yüzde 44’e gerilediğini, ancak eğitim ve kira gibi alanlarda fiyatların geçmiş enflasyona bağlı olduğu için düşüşün yavaş ilerlediğini belirtti. Gıda fiyatlarının enflasyon beklentilerindeki sapmanın ana nedeni olduğunu, bu yıl yaşanan kuraklık ve donun da beklentileri etkilediğini ekledi.
Faiz aktarım mekanizmasına ilişkin değerlendirmesinde Karahan, politika faizindeki indirimlerin her zaman piyasa faizlerine aynı yönde yansımadığını söyledi. “Politika faizi düşerse piyasa faizleri de düşer algısı her zaman doğru değil. Beklentiler bozulursa faizler artabilir” dedi. Geçmişte politika faizi düşerken piyasa faizlerinin yükseldiği dönemler yaşandığını hatırlattı. Son dönemde ise fonlama maliyetinin 9,5 puan, kredi ve mevduat faizlerinin 11 puan gerilediğini aktardı.
Döviz politikasına ilişkin olarak Karahan, “Kurda bir seviye hedefimiz yok. Baskılama söz konusu değil” dedi. Fiyatlamaların rezerv yapısı ve beklentilere göre şekillendiğini vurguladı. Altın fiyatlarındaki küresel artışın yurt içinde 100 milyar doların üzerinde servet etkisi yarattığını, bunun talep üzerinde zaman zaman faizden daha güçlü bir etki oluşturduğunu belirtti.
Uzun vadeli faizlerde asıl belirleyicinin Merkez Bankası kararları değil, enflasyon beklentileri olduğunu vurgulayan Karahan, parasal aktarımın sağlıklı işlediğini ve önümüzdeki dönemde piyasa katılımcısı anketlerinin daha kritik hale geleceğini söyledi. Konuşmasını, “hem kısa hem orta vadeli göstergeler dezenflasyonun sürdüğüne işaret ediyor” diyerek tamamladı.